YAŞAMAK

YAŞAMAK

Yaşamak demek yalnızca nefes almak demek değildir. Yaşamak, insanın algılayabildiği en üst kavramdır. Mutluluk, hüzün, sefalet, açlık, zenginlik, aile, arkadaşlık, sevgi, hissiyat... Bu gibi kavramlar ve hisler, yaşamanın alt dallarıdır. Yaşıyorum  demek için illa mutlu olmak, varlıklı olmak gerekmez. Bunlar yaşamak ummanındaki damlalardan başka bir şey değildir. Yağmur yağdığında kafamızı yukarıya kaldırıp her bir damlanın  suratımıza çarpışını hissetmek, küçük  bir çocuğun bakışlarında gördüğümüz saflık, felaketler karşısında düştüğümüz dehşet, canlı olan ne varsa onlarda hissettiğimiz merhamet, ailemizde hissettiğimiz sıcaklık, ayazda maruz kaldığımız serinlik, bir sevgili de taktığımız Aşk... Yaşamak, bunların bütünüdür. Her bir kavrama muhatap olmaktır. İstemediğimizi bir kenara atıp "buna yaşamak denmez" demek değildir. Yaşamak her şeye rağmen, sahip olup olmadıklarımıza bakmadan, her bir duyguyu iliklerimize kadar hissetmektir. Yaşamak ömürle tükenmesi bir şey değildir. Ömür yalnızca ilk alınan ve son kez verilen iki nefes arası harcanan zaman değildir. İnsan zihninde ve duygularında birçok ömür yaşar. Önemli olan hangi ömrünü nasıl yaşadığındır. Hala gökyüzüne baktığında yağmurun ıslaklığını üzerinde taşıyorsa beden, yaşanacak bir ömür daha vardır. Zihindeki ömür  tükense de yaşanacak  bir ömür daha vardır duygularda.

İSMAİL ARIK

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAHARE

GİDİYORUM

GİDENDEN KALAN